-
__IMAGE_DIV____PRODUCT_NAME____BUNDLE_TEXT____VARIANTS_TEXT____CUSTOMIZATIONS_TEXT__Birim fiyatı: __PACKAGE_PRICE____COUNT__ adet adet__PRICE_NOT__ __PRICE__Sepetten çıkar

Avustralya’nın Melbourne kentinden Kai Seymon, hem otizmli hem de disleksili bir genç girişimci. Henüz 11 yaşındayken tasarlamaya başladığı Kaiko Fidgets, bugün dünya çapında yayılan ve yılda 250.000'den fazla satışı olan bir marka hâline geldi. Başlangıç Noktası: Kendi İhtiyacından Doğan Yenilik
Kai, okulda yaşadığı sosyal zorluklar ve kaygıyı hafifletmek için bir stim (fidget) oyuncak kullanıyordu. Ancak bu oyuncaklar ya çocukça ya da dikkat çekici olduğu için zor zamanlar yaşadı . Bu deneyim, ona şu soruyu sordurdu: “Neden sessiz, şık ve yaş grubuma uygun stim oyuncaklar yok?”
İşte bu soru, 2017'de Kaiko Fidgets’in doğmasına yol açtı. Kai ve annesi Joanne, kullanıcılar için endişe azaltan, duyusal ihtiyaçları karşılayan basit ama estetik ürünler geliştirmeye başladılar.
İlk ürünlerini pazar tezgahlarında satan Kai, kısa sürede büyük ilgi topladı. İlk kerede 75 ürün satması, girişimin hızla büyümesine neden oldu. Aile üyeleri işe katıldı ve işe hem anne hem babası dahil oldu .
2025 yılı itibarıyla Kaiko Fidgets, yılda 250.000'den fazla ürün satıyor ve yıllık %50 büyüme oranıyla ilerliyor. Kaiko ürünleri, yalnızca skolastik alanlarda değil, terapi merkezleri, okullar, klinikler gibi çeşitli ortamlarda da kullanılıyor.
Özellikle, stres, kaygı yönetimi, odaklanma ve zararlı alışkanlıkları azaltmaya yönelik spesifik tasarımlar sunuyorlar .
Şirket, bu ürünlerin “psychological premise” — yani zihinsel bir rahatlama döngüsünü kırmak ve yerine yönetilebilir odak sağlamak — üzerine kurulu olduğunu vurguluyor .
Kai, henüz 14 yaşında Avustralya’nın en genç finalistlerinden biri olarak Generation Us Young Achiever Awards’da yer aldı . 2025 Global Student Entrepreneur Awards'da ise dünya genelindeki 1.200+ girişimci arasında ikinci sırada yer aldı ve AU$40.000 ödül kazandı
Kai’nin hikayesi, nöroçeşitliliği avantaja çevirmenin canlı kanıtı.
Kai, stim oyuncaklarını gizlenecek bir şey değil, sahiplenilecek bir araç olarak görüyor.
Hedefi: Nöroçeşitliliği kutlayan bir iş dünyası!